Hayal Çiftiğinin Doğumu

Yıllardır;özellikle kas hastası yavrumu doğal beslemenin savaşını veriyorum.Bu bende nerede ise takıntı haline geldi diyebilirim.Yıllarca ekmeğimi dahi evde kendim yaptım.Tuzumu topak,kaya ya da deniz tuzu alarak kendim öğütürüm.Yoğurdumu kendim mayalıyorum,kefirimi kendim yapıyorum.Salça,reçel,makarna,tarhana,kuskus ve bunlara benzeyenlerin hepsini en taze ve en doğal olan ürünlerle evimiz için kendim üretmekteyim.Tavuğumu köyde salma tavuklardan,yumurtamı yine aynı şekilde salma gezen tavuklardan temin etmekteyim.Şimdi ise Lapseki'de bir taş değirmen keşfettim...Unumu da buğday alarak,tam buğday unu olarak orada öğüttüreceğim.Böylece ruşeymi de içinde kalmış olacak.

Turşumu,zeytinimi,konservemi...Aklıma gelen bunlar.Kısaca her şeyi evde koruma maddesi kullanmadan kendim üretmekteyim.Son zamanda buna peynir ve lor da eklendi.Ve peynir üretimine başlayınca açıkçası satın aldıgımız peynirlerin ne oldugunu merak etmeye başladım...İçinde jelatin kullanıldığını öğrendim.Çünkü nerede ise 6-7 kilogramdan 1 kilo peynir oluyor.Bunu ticaret için yapanların imkansız 10 TL'ye satabilmesi anlayacağınız..Ve işin enteresanı doğala biz de o kadar alıştık ki,inanın içinde koruyucu madde içeren bir gıda tükettiğimi dilimde oluşan kabarcıklardan hemen anlıyorum...Geçenlerde eşimin aldığı eski kaşar bile aynı etkiyi yaptı biliyor musunuz.Yani düşünün artık eski kaşar peynirinde bile koruyucu madde varsa...

Gelelim 1H(AY)AL ÇİFTLİĞİ'ne...
Yıllardır kurduğum bir hayalim bu.Çiflik hayatı...Asmalı konak filmini izleyenler hatırlarlar.Aynı avluya cıkan, bana ve evlatlarıma ait çiftlik evleri,hepimizin ortak kullandığı büyük bir mutfak,hepimizin ortak kullandığı büyük bir avlu...Ve her çesit hayvanın içinde olduğu, organik tarım yapabileceğim bir bahçesinin olduğu kocaman bir çiftlik...Ve organik ürünlerimi entegre hazır yemek haline getirebileceğim bir üretim tesisim.Bu benim hayalim.

Bu sene nedendir bilmem yiyecek hazırlamaya biraz fazla takıldım..İhtiyacımdan çok fazlasını hazırladığımı sonradan fark ettim..Eşim takılmaya başladı ne yapacaksın bu kadar tarhanayı,salçayı diye.Ben de espri olsun diye satacağım diye yanıt veriyordum ama inanın aklımın kösesinde bile yoktu.Bu sadece espri idi.Adamcağız bana çuval çuval biber almaya,un almaya bıkmıştı. :)

Bir gün yine böyle bir espri sonrası çaktı şimşekler beynimde,neden olmasın ki dedim..Düşüncemi bir forumda paylaştım satmak yok hala aklımda...O forumun üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum öncelikle...Siparişler gelmeye başlayınca nasıl mutlu oldum anlatamam...İnanın para kazanmak falan asla değil amacım...Tamamen bir hobi..Ve bir beyin jimnastiği...Olumsuz ve beni üzecek düşüncelerden bir kaçış oldu bu olay bana.1H(AY)AL ÇİFTLİĞİ küçük küçük çalışmaya başlayınca beynimde başka hiç bir düşünce kalmadı inanır mısınız...Ve bir prensibim var;önce ürünümü yollamak.Alan kişi beğeni onayını vermeden hesap numaramı vermemek...Benim için en büyük kazanç sizlerin gerçekten beğendiğinizi hissetmek...O kadar büyük bir istekle ve dualarla hazırlıyorum ki yaptığım bütün yiyeceklerimi:''BEN YAPIYORUM TADINI SEN VER ALLAHIM;YİYENE GÜÇ KUVVET OLSUN,ŞİFA OLSUN ALLAH'IM.LEZZETİ CENNET YEMEKLERİNİN LEZZETLERİNDEN OLSUN ALLAH'IM''.Bu dua benim bütün yemeklerimi yaparken ettiğim duadır...İnşallah yiyene şifa olsun,güç kuvvet olsun...

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Gülnür abla Allah yolunu açık etsin Hayırlı ugurlu olsun seni canı gönülden tebrik ederim eda

Yorum Gönder